
Hikaye
Kafası karman çorman olmuştu, sarhoş gibiydi. Biraz yorgunluk atmalı, bu dağınık ruh halinden kurtulmalıydı. Geçtiği bölgenin meşhur film festivallerinden birinin başlamış olması, hoş bir tesadüftü. Herkesin pazar rehavetinde olduğu sabahın ilk saatlerinde, bu boş sinema, kendisi için mükemmel bir seçim olacaktı.
Seansta, doğu mitolojisini konu eden bir film vardı. Biletini aldı, sonra da patlamış mısırını. Bomboş sinemanın seçtiği bir koltuğuna yayıldı.
Aslında filmin konusuna pek de aşina değildi. Hint mitolojisindeki en büyük savaşçı olan Arjuna’nın hayatı konu ediliyordu. Arjuna, doğuştan bir savaşçıydı. Sadece “kendi” olarak büyük bir testten geçmiş ve seçilmişti. Hedefe böylesin odaklanabilen ve bedenini bu hedefe amade eden bir savaşçının alt edemediği ne olabilirdi ki!
Ne zaman böyle kahramanlık hikayeleri izlese, kendini kahramanın yerinde hissederdi. Her düşmanı alt eden müthiş bir okçu, fevkalade bir sürücü, cesur, gözüpek, ne istediğini bilen biri! Önünde durulamayan, aklı ve çevikliğiyle herkesi alt eden bir yiğit!
Film bittiğinde dimdik ayağa kalktı, o müthiş savaşçının ruhu onu ele geçirmişti. Şimdi düşmanlara göğsünü siper edip, savaşını zafere çevirebilirdi.
Kendi kendine gülümsedi, hayalgücü hala bir çocuğunki gibi kuvvetli ve heyecan vericiydi.
Tarot
7 numarayı Savaş Arabası karşılayacak, aşkın durağından kalkarak, mücadelenin içine dalacaktır.
Budala’nın aşk ile karşılaşması, onu farklılaştırmaya, ona başka bir yön göstermeye başlamıştı bile. İşte şimdi, yolundaki tehlikelerin, karşılaşabileceği engellerin ve hatta düşmanların varlığını görebiliyordu. Arzuladığı şey, ondan mücadele bekliyordu.
Zira ne istediğinizi bildiğiniz, hayatın neresinde durduğunuzu anladığınız vakit, hedefiniz gibi ona doğru giden sürecin meşakkati de belirginleşir. Sizi yolunuzdan alıkoymaya çalışan, elinizde avucunuzdakini almak isteyen insanlar, ayağınızı kaydıracak durumlar, kafanızı karıştıran haller olacaktır. Hedefinizi azıcık gözden kaçırmanız, bu tantanada onu hepten kaybetmenize sebep olabilir.
O halde yapılacak tek şey vardır: Kavga vermek. Silahları kuşanmanın, hedefe odaklanmanın ve olası güçlükleri cesaretle alt etmenin zamanı gelmiştir. En basit deyim ile gözlerinizi karartmalı ve harekete geçmelisiniz. Kulağa hoş gelmese de, yeri geldiğinde acımamalı ve asla boyun eğmemelisiniz.
Bu motivasyona sahip olduğunuzda, hiçbir şeyin sizi başka bir tarafa çekiştirmesine ve odağınızı kaybettirmesine, kararlılığınızı bertaraf etmesine izin vermezsiniz. Kontrol sizin elinizdedir; aynen arabanızın atları, atların gemleri, kırbacınız nasıl sizin himayenizdeyse… Fakat bu tek başına yetmez. Sadece dışınızdaki değil, içinizdeki ikilikleri de yok etmeniz gerekir. Şüphe ve soruya, böyle büyük emellerde yer yoktur.
Derler ya, kılıç, kuşananındır. Gözler nihai amaç dışında kör, kulaklar sağırdır. İradenizin kuvveti ve kararlılığınız, önünüzdeki engelleri aşmada, düşmanları yok etmede ve ayakta kalmanızda yardım edecektir. Zafere doğru koyulduğunuz bu yolda tüm sınırlar sadece aşılmak ve sizi daha da güçlendirmek için vardır.
Araba kartı, kartı çeken kişiye, yolundaki düşmanları görmesini, ayrık otlarını ayıklamasını ve hedefini gözden kaybetmeden mücadele etmesini öğütlemektedir. Sadece dışarıdaki değil, içerideki, yani düşünce ve duygudaki çelişkiler de konusudur. Kartın yönetici burcu, korumacı, korunaklı, hedeflerinin ve davranışlarının odağına sevdiklerini koyan, su ile kara arasında gidip gelen Yengeç’tir.
Güçlü bir şekilde hedefinizi, kendi inanç ve değerlerinizi dile getirdiğinizde, başkalarıyla tezata düşmeniz kaçınılmazdır. Burada ana kural, dirençli olmanızdır. Bununla birlikte, asıl tezat kendi içinizde de olabilir. Birlik duygusundan yoksunlaşmış bir o tarafa bir bu tarafa sürükleniyor, ne istediğinizi hangi yöne gittiğinizi bilemeyip, sallantıda yaşıyorsanız; bu haliniz en büyük düşmanınızdır. Hal böyleyse, gel-gitlere kapılmamayı öğrenmeniz gerekir.
Tüm bu söylediklerimiz sizi yüreklendiredursun, kazansanız dahi zaferin sadece bir başlangıç olduğunu unutmayın. Araba, hayatınızın dizginlerini elinize almanızı salık verirken, hoyratça, salt kazanma arzusuyla değil, üstün bir amaç için hareket edilmesi konusunda uyarır. Ve o zaman dahi yolun başında olduğunuzu fark etmenizi, zafer sarhoşluğuna kapılmamanızı öğütler.
Copyright © 2012 – 2018 . Fool on the Road. Bütün hakları saklıdır.
Omer Faruk Mentes & Ozge Seren Mentes