
Hikaye
Uzun süredir yoldaydı. Kendini öylesine seyre kaptırmıştı ki, bu yolculuğun ona ne kattığı henüz açık değildi. Bunca zamandır dönüp arkasına bakmamıştı fakat artık bir durması, dinlenmesi ve kendini dinlemesi gerekiyordu. Yaşadıklarının farkındalığına ancak bu şekilde varabileceğini içten içe biliyordu.
Bir süreliğine kimseyi görmek, hiçbir şey yaşamak istemiyordu. Sadece düşünmek, düşünmek… Zihni aç, bedeni ise yorgundu. Bu süreyi kendine ayırmaya karar verdiği an, bir şeyler berraklaşmaya başlamıştı bile.
Yalnızlık, biraz içki, biraz sigara… Nedense yalnızken daha çok içerdi. Belki kendi kendine girdiği koyu muhabbet ve de hesaplaşma sırasında alkol ve sigaranın onu rahatlatmasına ihtiyaç duyuyor, bu yardım olmadan kendine dürüst olamıyordu.
Günler boyu düşünmek dışında hiçbir şey yapmadı. İnsanların evlerine çekildiği saatlerde dışarıya çıkıyor sokak lambalarının aydınlattığı boş yollarda yürüyordu. Bu zamanı, yola çıktğı andan bu yana geçtiği her noktayı, tek tek, ayrıntılı bir şekilde hatırlamaya ve analiz etmeye adadı: Eşyalarını topladığı o gece, kasabadaki gösteri, o eski han ve garip kadın, küçük kız ve cömert annesi, sert mizaçlı adam ve oğlu, kabusları, babasının selim yüzü, o güzel gözlü kadın, festivaldeki film, otostop çektiği arabadaki adam, yaptıkları kaza… Hepsi tek tek gözünün önünden geçti. Heyecanları, uğraşları, hevesleri, korkuları, arzuları, yapabildikleri, yapamadıkları tekrar tekrar canlandı. Duygular ve düşünceler, birbirine karışıyor, bulanıklaşıyor, berraklaşıyor, çözülüyor, başka yerlere bağlanıyordu.
Kendini büyümüş belki de yaşlanmış hissediyordu. Annesini anmakta gecikmedi, hep çocuk kalınamıyordu.
Tarot
9 numarada Ermiş, dışarıya kapıları kapatıp, içeriye doğru yeni kapılar açmada anahtar rolü üstlenecektir.
Olaylar, insanlar, mekanlar, duygular, düşünceler… Her şey öylesine geçivermişti ki, şimdi Budala’nın bir kıyıya çekilmesi, yaşadıklarına gerisin geriye bakıp, bulunduğu yeri anlaması, anlamlandırması gerekiyordu. Bütün isteği biraz sessizlik, biraz da yalnızlıktı.
Bu inziva hali, bir münzevinin, bir ermişin her zamanki halidir. Ellerini ayaklarını maddi dünyadan, koşturmacalardan, somut kaygılardan ve insanlardan çekip, günleri, geceleri kendileriyle ve doğayla geçirirler. Yalnızlık onların dışında ve onları dışlayan bir duygu değildir. Tam tersine kendileriyle ve evrenle birarada olmalarını sağlayan bir güçtür. Onların yolculuğu, dışarıda bir yere doğru değil, tam aksi istikamete içeriye, iç dünyalarına yöneliktir.
Ermişinkine benzer, bazen sizin de girmenizin zaruri olduğu bu süreç, analitik bir iç gözlem sürecidir. Düşünceler ve duygular analiz edilirken daha derinleşilmeye çalışılır. Böylece karanlık noktalar aydınlanacak, huzursuz aklınız dinecek, dinginleşecektir. Bu süreç, derin bir anlayış ve içgörünün getirisi olan ilhamla doludur. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlamanızı sağlayan bir ışık yanıp, sizi, tabir-i caiz ise aydınlatır. Böylesi anlar, çok özel ve kutsaldır.
Ermiş kartı, onu çeken kişiye, bir süreliğine yalnız kalarak iç gözlem ve analiz yapması gerektiğini hatırlatır. Veyahut kartı çeken kişinin tanıdığı veya bildiği, münzeviliği tercih etmiş bilge birini simgeleyebilir. Kartın yönetici burcu titizliği ile nam salmış, meraklı, eleştirel, mütevazi analizatör Başak’tır.
Hal böyleyken, durmanın ve düşünmenin zamanı gelmiştir. Lakin buradaki durmak, gündelik meşguliyetlerden, olası hayat akışından bir süreliğine uzak kalmak anlamındadır. Yoksa akıl, kendini hiç durmak bilmeyen bir sürece adamak için sabırsızlanmaktadır. Bu zamanı yalnız kalıp, kendinize yakın hissettiğiniz şeylerle geçirmeniz en doğrusu olacaktır. Meditasyon yapmak, uzun yürüyüşlere çıkmak, doğada bir süre kamp kurmak veya en sevdiğiniz kitabın kapağını yeniden aralamak gibi… Lazım gelen, size iç huzur veren neyse onu yapmak ve zihninizi her türlü boş düşünceden arındırıp, daha derin analizler için yer açmaktır.
Ermiş ile girdiğiniz bu süreç bir amaca hizmet eden ve sonucunda size aydınlık getiren bir süreç olmalıdır. Toplumdan tamamen izole olup, melankolizme sürüklenmekte, buluttan nem kapıp kuruntulanmakta, insanlara karşı tahammülsüz, sevgisiz biri haline gelmekte, yalnızlığı bir kalkan olarak kullanmakta ve iç gözlem yapacağınız yerde bomboş vakit geçirmekteyseniz Ermiş’in sizde uyandırmaya çalıştığı şeyi anlamamışsınız demektir.
Copyright © 2012 – 2018 . Fool on the Road. Bütün hakları saklıdır.
Omer Faruk Mentes & Ozge Seren Mentes