
Hikaye
Öyle bir noktaya gelmişti ki aklını kaybedeceğini düşündü. Çığrından çıkmış düşüncelerden sadece biriydi bu. Zihni tam bir çöplük, yaşadıkları dehşet vericiydi.
Çok büyük bir hızla yabancılaşmıştı kendisine. Büyük hayallerle yola çıkan bir budalaydı o, yolda kapıldığı bilgelik sevdası hazin bir sona yaklaşıyordu. Hiçbir yerde bir çıkış, bir umut ışığı göremiyordu. Hiçbir el ona uzanmıyordu. Şeytanın oyununa gelmiş, bu oyunda da kaybetmiş gibiydi.
Kendine acımaya başladı. Taşları teker teker oturttuğunu sanarken, ya yer yanlıştı, ya zemin kaygandı. Olmamıştı, başaramamıştı, kendine bir gelecek inşa etmekten çok uzaktı.
Eli ayağı titriyordu. Unutmaya çalıştığı ne varsa şimdi daha canlıydı, gözlerinin önünden geçen anlar onda sadece hiddet uyandırıyordu. Öfkeliydi. Çok öfkeliydi. Kafasını duvarlara çarpmak, bir şeyleri yıkıp dökmek istiyordu. Durmayan düşüncelere belki bu son verebilirdi.
Midesi bulanmıştı, bağırsakları kaynıyordu. Oturduğu restoranın tuvaletine kendini zor attı. Aynadaki yansımada suratını görmesiyle birlikte… durdu. Orada öylece durdu. Sanki o anda tüm dünya onunla birlikte durdu ve ilk harekete geçen sağ eli oldu. Balyoz gibiydi yumruğu, karşısındaki ayna parça pinçik olmuştu.
Tek şahidi o sırada tuvaleti temizleyen komiydi. Usulca yaklaşmış, “İyi misin abi?” diye sormuştu.
Aynanın parçalarına bakarken hafiflediğini hissetti. İyiyim, dedi, Şimdi daha iyiyim.
Tarot
16 numarada Yıkılan Kule, sarsıcı bir değişimin deneyimlenmesini zorunlu kılacak, yalan yanlış ne varsa yıkıntıları arasında bırakacaktır.
Budala’nın Şeytan ile karşılaşması, yolculuğunda hiç beklemediği bir yerde olduğunun göstergesiydi. Tam da eski kendisini geride bıraktığını, ruhani yolculuğunda ilerleme kaydettiğini ve huzura kavuşabileceğini zannederken içindeki ikiyüzlülükle yüzleşmişti. İşte bu onun yıkımı oldu. Aynen Yıkılan Kule kartında olduğu gibi…
Yıkılan Kule, doğru bildiğiniz yanlışların, inandığınız yalanların, kendinizi kandırmalarınızın doğal sonucu olarak ortaya çıkar. Gerçek olmayan ne varsa, yıkılmaya, kaybolmaya ve değişmeye mahkumdur.
Mesela karınızı/kocanızı gerçekten sevmiyorsunuzdur. İşiniz baş ağrısı sebebi olmaya başlamıştır. İnandığınız değerler sizin değil başkalarının dayatmasıdır. Sahte toplulukların arasında kendinize yer arıyorsunuzdur. Görmezden geldiğiniz bir hastalık nüksetmek üzeredir. Ya da tam tersidir hikaye… Siz çok sevildiğinizi düşünürken sevgiliniz başka birine aşıktır, yükselme planları yapadurun patronunuz sizi işten çıkarmak hesabındadır. Kısacası bu yalan size ya da başka birine ait olabilir, sosyal hayatta kabul görmek için yaratılmış da, iyi niyetli bir hayalin ürünü de …. Siz kendinizi kandıradurun, artık öyle bir şey olur ki bu yalana inanmanız, inanmak için ısrar etseniz dahi onunla yaşamanız mümkün olmaz.
Elbette ki bu farkındalık ve sonucu olan yıkım, rahatsız edici, acı verici, üzücü olacaktır. Sizi zor zamanlar bekliyordur, bu kaçınılmazdır. Fakat gerçekleri görmek acı verse de hakikatı bulmak için gereklidir. Ve sonu nasıl olursa olsun, yalanlarla yaşamaktan daha iyidir. Son tahlilde bu yıkımın yarattığı kaos da bir gün geçecek ve size yeni bir sayfa açacaktır.
Yıkılan Kule kartı, yanlış düşünceleri, inançları, davranışları şok edici bir biçimde ortaya çıkarırken; hakikat karşısında yalanın var olma şansının olmadığını kabul ettirir. Kartın yöneticisi cesaretin, öfkenin, şiddetin gezegeni savaşçı Mars’tır.
Yıkılan Kule kartı sizi dibe vuran şey gibi gözükse de aslında dipten çıkışınızın nedenidir. Yapaylığa son verirken, sizi büyümeye ve aydınlanmaya götürür. Tüm kalbinizle ve aklınızla sevip inanabileceğiniz değerlerin hayatınıza girmesini sağlar. Taşları doğru yerlerine oturtup yeni bir dünyanın kapılarını, pencerelerini inşa etmenize sebep olarak, başka bir deneyime yol açar.
Bu süreçten geçerseniz, zorlukları kabullenmek ve onlarla baş etmek için büyük adımların büyük bedelleri olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Size çok önemli bir ders verecek olan bu dönem kaotik olduğu kadar risklidir. Umut ve dürüstlükle ilerlemek yerine yalanlarınızın sıcaklığı sizi sarmalıyorsa, silkinin. Bütün yaratıların yıkımlardan doğduğunu unutmadan, cesaretinizi toplayın ve uyanışınızı ertelemeyin. Fırtına sonrası sessizlik, fırtına öncesi sessizlikten daha huzur vericidir.
Copyright © 2012 – 2018 . Fool on the Road. Bütün hakları saklıdır.
Omer Faruk Mentes & Ozge Seren Mentes